Gençlerbirliği Yaz Transfer Dönemi Ne Yapmalı

GENÇLERBİRLİĞİ NE YAPMALI?

11 Temmuz 2020 Cumartesi günü İzmir’de Gürsel Aksel Stadyumu’nda 90 dakika Gençlerbirliği’nin 3-1’lik galibiyeti ile sona erdiğinde bizim için lig artık büyük ölçüde bitti. Puanımızı 36’ya çıkarttık, alttaki rakipler şampiyonluk mücadelesindeki ekiplerle ve kendi aralarında oynuyorlar, matematiksel olarak düşme ihtimalimiz devam etse de ben artık bu olasılığa pek ihtimal vermiyorum.

“Gençlerbirliği bu sezon ligde kaldı.” önermesi üzerinden devam edecek olursak artık; bu yeterli mi, ligde kalmak başarı mı, bundan sonra ne yapmak lazım soruları akıllara geliyor. Bu sorulara cevap bulabilmek için sezon başından itibaren bir inceleme yapmak gerekir diye düşünüyorum.

Gençlerbirliği sezona bir önceki sezon Ankaragücü mucizesinin mimarlarından Mustafa Kaplan’ı göreve getirerek başladı. Birinci ligi ikinci sırada tamamlayan kadrodan önemli isimlerden Mert Çetin Roma’ya satıldı, Emrullah Adana Demirspor’a transfer oldu, Jailton Paraiba Tokyo Verdy takımına dahil oldu, Alper Uludağ Konyaspor ile anlaştı, Selçuk Şahin Bursaspor yolunu tuttu ve son olarak Luccas Claro Flamengo’ya gitti. Gençlerbirliği toplamda 45 oyuncu ile yollarını ayırırken bu isimlerden çoğu Hacettepe’ye gitti, takımın omurgasını oluşturan isimlerin transfer olduğu yerler ise yukarıda belirttiğim gibi oldu. Şimdi sorgulamamız gereken soru bu isimler bu sene olsalardı ne olurdu? Bana kalırsa bu sezon Emrullah belki rotasyon için kullanılabilir, Claro doğrudan oynar ve Selçuk Şahin de kaptanlık görevini yapardı. Özellikle saha dışında takım ruhunun oluşması için etkili olan Selçuk bizim için önemli bir isim olurdu. Bu sezon genel anlamda takım ruhu oluşturamadığımızı takip ettim. Takım tüm sezon bireysel yeteneklere bağlı olarak puanlar topladı. Bu hem teknik ekibin hem oyuncu profillerinin etkisiyle oldu ancak yine de Selçuk takımda kalsa bu uyumun sağlanmasına biraz daha yardımcı olabilirdi diye düşünüyorum. Stoper ve sol bek bölgesinde yaşadığımız sıkıntılara ise Claro ve Alper büyük ölçüde çözüm olurlardı.

Peki Gençlerbirliği ne yaptı? Kiradan dönen oyuncular da dahil edildiğinde 43 isimle anlaştı kulüp. Bunlardan 13 tanesine yeni transfer diyebiliriz. Kaleye Ertaç Özbir, Abdoulaye Diallo; savunmaya Zargo Toure, Flavio Ramos, Matthias Bjarsmyr, Polomat; orta sahaya Fabricio, Mats Seuntjens, Sefa Yılmaz, Daniel Candeias, Floyd Ayite, Sadio Diallo ve forvete Giovanni Sio transfer edildi. Kalede Diallo’dan neredeyse hiç faydalanamazken ilk devre çoğunlukla Ertaç kullanıldı ve performansı zaman zaman eleştiri odağı oldu. Defans hattında ise tamam bu iyi diyebileceğimiz Zargo olurken Ramos zaman zaman başarılı performans gösterdi. Orta sahada Fabricio genel olarak taraftarın beğenisini kazanırken Sefa, Ayite ve Candeias da çoğunlukla iyi performans sergiledi. Forvet olarak transfer edilen ve sonrasında kanat oyuncusu olarak kullandığımız Sio ise Stancu ile beraber iyi bir ikili oluşturdu ve kırmızı karalara pek çok puan kazandırdı.

30 Aralık 2019’da Ceyhun Kuburlu ile yaptığım görüşmede net bilgisi olmadığını ancak kadro maliyetinin teknik ekiple beraber 100 milyon Türk Lirası civarında olduğunu öğrendim ve yine kendisinden ligde kalıp 38-40 puan civarı toplarsak bu maliyeti karşılayabileceğimizi öğrendim. Mustafa Kaplan’ın bir röportajında vermiş olduğu bilgiye göre Gençlerbirliği sadece Candeias ve Sadio Diallo için bonservis öderken Mert Çetin’den 3 milyon Euro kazandı.

Bana kalırsa Emrullah kalsa Rizespor taraftarının kolsuz dediği Diallo transferine hiç ihtiyaç kalmazdı ki Ertaç transferi de yeterli olmadı devre arası Nordfeldt transfer edildi. Sol bek pozisyonunda da benzer şekilde Polomat’ın performansı sık sık eleştiri konusu oldu Alper Uludağ ve Halil İbrahim o mevkiyi üst seviyeye çıkartırlardı. Claro ile sakatlığı nedeniyle uzun süre oynayamaz denilerek anlaşılmamıştı ancak transfer edilen Ramos ve Bjarsmyr ne süreklilik olarak ne de performans olarak Claro’ya hiç yaklaşamadılar.

Olmaz ama kulübümüz geçmişten ders alacak olursa gelecek senenin kadrosu kurulurken bu seneden ve hatta öncesinden ders alınmalı. 

Teknik ekibin sözleşmeleri sezon sonu bitiyor. Ben Hamza hocayı çok başarılı bulmuyorum yine de diğer çok kötü isimlere göre idare eder diyorum. Bu noktada gelecek sene için daha iyi bir isimle anlaşılamıyorsa Hamza hoca ve ekibi ile sözleşme yenilenmeli ve transferler teknik ekibin bilgisi dahilinde olmalı.

Kadrodan Yasin Pehlivan, Nadir Çiftçi, Stephane Sessegnon, Erdem Özgenç ve Soner Dikmen’in sözleşmeleri bitiyor. Bu isimlerden hiçbirisi bence vazgeçilmez değiller. Ne yazıkki Sessegnon çok yaşlandı ve vücudu bu seviyede maç temposunu kaldırmıyor futbolu bırakırsa kulüpte kalmasının faydalı olduğunu düşünüyorum aksi takdirde yollar ayrılmalı. Yasin, Erdem ve Soner maaşları çok yüksek değilse rotasyon maksadıyla takımda kalabilir. Nadir ile ise yollar artık kesinlikle ayrılmalı.

Gelecek sene kiralık oyuncular Fabricio ve Flavio Ramos takımlarına dönecek bu isimlerden Fabricio’nun kulübüyle de sözleşmesi sona eriyor. İkna edilip takımda kalırsa bize fayda sağlayacaktır. Ramos için bonservis ödemeye gerek olmadığını düşünüyorum sanıyorum kiralık sözleşmesinde bir transfer opsiyonu da bulunuyor.

Bana göre ideal kadro 26-27 kişilik olmalı. TFF’nin almış olduğu son karara göre gelecek sene takımlar 14 yabancı ile anlaşabilecek (bir tanesi 1.1.1996 sonrasında doğmuş olmalı) bunlardan en fazla 8’i ilk 11’de yer alabilecek. Buna göre kadro bence şu şekilde olmalı;

Buna göre sağ bek, sol bek, stoper, oyun kurucu ve forvet mevkilerine transfer şart diğer mevkilere ise kadroda rotasyon amacıyla transfer yapılmalı. Uygulamaya ekleyemediğim ancak kadroda olması gereken diğer isimler; Rahmetullah Berişbek, İlker Karakaş, Gökhan Altıparmak, Ömürcan Artan, Yağız Bolat, Mehmet Can Güngör ve Serdar Can Eralp.

Unutmamak gerekir ki bu sezon Gençlerbirliği kadrosu ligin en zayıf kadrolarından biriydi. Her sezon bizden daha kötü yönetilen 3 takım çıkmayabilir. Kendi işimizi kendimiz görmeliyiz.